18 Kasım 2011 Cuma

BAK NE DIYOR...

Cok fazla Arkasina bakan insan, Aslinda kendi gölgesinden kaciyordur; Yada gelecege karamsar bakiyordur. Bu nedenle özgürlük, Günesle El Ele, Ay isiginin izinde Ruhun ile birlikte ilerlemekte...
Devrim ise Bu ilerlemenin icinde Gizlenmekte.
 
Erol Elmas

13 Kasım 2011 Pazar

DURUMUM ?





 Nasıl bir durumdamıyım? Bırısı benimle Arkadaşca konuşacak olsa, gözlerinin içine bakar oldum... Anlam yüklemek ise ayri bir sanat.
                                                           Erol Elmas.

11 Kasım 2011 Cuma

ASK; AYRI...

Yasamdan Arta
Ama gözleri kamastiran günes pariltisinda
        degildi Askimiz.
Seninle farkli bakismis
Apayri sarilmisiz
Bana:

Ay dolu serin geceler kaldi.
Sen Günes Altinda
Yagmur
           bana,
Kar bana!
firtina boran olsada...
Gök ve gözü kaybeden sis
havada
 sensakrak civiltilar
      Ince Dallarin
        yapraklarinda
                         oynarlar.
Topraga düsen ilk meyve
umut verir, günes yeserince
Sen: bahar tadinda
    cicek kokla
       Yildiz topla
Gögün Resmini soluklarim
Dudaklarimin buhusuyla,dokuduklarim!
Dalga Dalga...
Firtina tarak saclarinda
Oksa rüzgarim oksa…
                   

                               07.09.11
                             Erol Elmas

ONDOKUZ ARALIK



ONDOKUZ  ARALIK IKIBIN
                                 KIMIN?
BIR GURUP ISBIRLIKCININ
HAYATA DöNDüREN ADININ
YADA
SEFIL PERISAN DEVLETIN
ONDOKUZ ARALIK IKIBIN
                           KIMIN?
ARALANAMAYAN SABAHI GECENIN
CIGERLERDE HARDAL GAZI
KULAKLARDA BOMBASI
SES DISLERE CARPMASIN
AC AGZINI
      ZAR PATLAMASIN.

 HERYERDE BIR DELIK,
NEDIR BU ASIFTELIK
YETIM MIZRABIM HASTANELIK
             DIZDEN YUKARI KESIK
                             DöNDü HAYATA
                               OLMAYAN AYAGIYLA


SABAHA KARSI MALTADA
BIR ASAGI BIR YUKARI VOLTADA
üC KISI
    BIRI ONALTISINDA
ELINDE SAPANI
  SIMSIYAHTI SACLARI
ONALTIYDI YASADI
  ONYEDI YARIM KALDI


KAPIYA VARDI
SIRTINI DOSTUNA YASLADI
ASMA KILIT DUVARDA PASLI
DüSLERI VARDI
             CANLI
HEP DUVAR DIBINDE
            HEYECANLI...
BIR SES DUYDU UZAKTAN
ARKADASLAR OPERASYON`^
BIR BILYE DERIDE
 GERILDI ELDE
GEZ YOK
  ARPACIK YOK
GöZüN GöRDüGNü KABULLENECEK YüREK
       YARATAMADI TANRI.



KARANLIKTI HER YAN
BIR ASKER GöRüNDü KAPIDAN
BIR SONRAKI BILYEYI ATAN KAHRAMAN
      VURULDU KARNINDAN.
VURAN KORKTU VURULANDAN
VURAN KACTI KAHRAMANDAN


MALTADA BIR CESET
SOGUYUP CüRüYECEK
 ELINDE BILYE
    KISA YELEK BELINDE
BüYüK DüSLERIYLE KüCüK BIR MELEK
TANRININ SOPASIYLA HAYATA DöNECEK
  GüLECEK
     GEZECEK
          EGLENECEK...
DUVAR DIBI VAR GIDILECEK
KALK KAHRAMAN KALK!
 BU YOL YüRüNECEK
SüRGüLü KAPI SOGUK
           ERIYECEK.


                               11.11.1981           
                              EROL ELMAS
                    
                                10.11.08

ASK KAZANIR



Düsünce düsten hizliysa
Ses isikla yarisirsa
günes Ay ile kavgali konusmuyorsa
Ben catisirim duygularimla
Senden sonra bu dünyada
Bombos
durmusum dolmus duraginda
 Suskun!
Sahlanmis düsüncelerim
Bir  kaldirimdan 
          bir diger kaldirima
Ayaklarim toz alir asvalttan
Ne gelenim, nede yol giderim...
Yolcu telasi cevremde
itis kakis otobüs biner
omuz dirsek iteklerler.
 Taksiyle gidenler hep bir adim öndeler
Hayatta durmak olmaz.
Ayakta gidenler ise 
Gec uyananlar veyahut yavas kosanlardir...
Simdi diyorum !
Simdi sec !
Telasla kaybolan zamanda
Kazanan kim olsun?
09 Eylül schweiz
11.11.1981
Erol Elmas

SUSMASINI ÖGREN DIYORSUN...



Susmasini ögren diyorsun
Yanit vermiyorum
utangac bir kizin, etegini kapatmasi gibi
örtüyorum gözlerimi
Dudaklarim sogukta kalmis dilenci misali
Beni;
Ebedi zenginlige kavusturacak
   gülümsemenin ardindaki
        dokunusu bekler...

Güneste citirdayan bir dal gibi
catirdiyor yüregim.
 Sen;
Omuzuma dokunuyor
Böylesi daha iyi sevgilim diyorsun.
Kolum düsüyor omuzumdan Assagi...
Ellerimi ceplerime koyuyor
  Yaslaniyorum pantolonumun Astarina.
Bir Adim geri duruyor
Sana Sarilmayi
   unuttugumu varsayiyorum
Ve sen her unutkanlikta bu utangacligimi hatirla...
 

Yildiz pariltilarini kiyilarinda hissedip
     günesin gidisini farkedemeyen sular gibi
Derin, nedensiz bir terkedise gidiyor ayaklarim
Sonra...
Yitip gidiyor Aklim !
oysa,
seni özledigimi söyleyememistim henüz.

11.11.1981
Erol Elmas

SEN DEGIL CANIM


SEN DEGIL CANIM

sokaklari sarmislar
ellerinde silahlari,celik kalkanlariyla
öbek öbek toplanmisiz bir kenarda
Korku;
gözlerimizi islatiyor.
Titreyen bedenleri kimse yadsimiyordu
Her eriskin koynunda
cigirtgan cocuklar.
Kesik soluklar arasinda
alinlarina yer bulmaya calisiyorlar
Cocuklar!
Tuzlu korkulari kuru
bir kir birakiyor yanaklarimizda


Boynuma yasladigi cocuk basini
Zaman zaman dayiyor avurtlarima
Kirpiklerimin altindan bakiyor üniformalilara
Günes carpigi silahlar
yakaladigi her bakisa
karanlik birakiyor...



Bir ara yakaliyorum serifemin
kacamak gözlerini
Sanki günes
Bagrina saklanmis bulutun
saplanmista, cikamiyor aydinliga...
Lüle Lüle saclari
mini mini parmaklari
simsiki kollari omuzlarimda
Kürek kemiklerimi avucluyor. ..
Tutsagi gibiyim korkularinin
Nefes alsam inliyor
Elimi oynatsam titriyor .


Annemi ariyor gözlerim
Babam^la birlikte sürgünde .
Abim!
Cam agacinin dibinde
ayi iciyor tatli tatli

üzüm olmazsa sarmasik
Bizim olmazsa cicek
Agac olmazsa toprak
Biz olmazsak, dünya ve yaprak güzel degil.
ormanlari yaratan camdir
kozalak ici hem bal hem gamdir.

Kücük kardesim kaldiriyor basini
Anliyor bi careligimi
en uzagindaki söz yegdir
kücük bir cocugu yatistirmaya
yakinindaki gözden ...

Abim ! diyor
olsaydi burada
gelirdi abim
burada
     yasasaydi...
Daha güclü sariliyor
korkarak kaybetmekten
birakma abi beni...!

Seslendi bir polis
`Sen,
     ufaklik;
ayaga kalk!
ürperdi kardesim...
Egilip
   fisildadim kulagina
Sen degil canim.

schweiz 08 

11.11.1981
ErolElmas

10 Kasım 2011 Perşembe

SALLAMA HAYAT.


Hayatı Sallama ip gibi
Çünkü hayatı nekadar iplersen
zoruna gider
Oysa hayat!
Senin kolayına gitmeli Heyhat..!



Yaşamdan Arta
Ama gözleri kamaştıran güneş
parıltisında
değildi Aşkımız…
Seninle farklı bakışmış
Apayrı sarılmısız
Bana:
Ay dolu serin geceler kaldı.



Yağmur
bana,
Kar bana
firtına boran olsada...
Gök ve gözü kaybeden sis havada
ve şenşakrak cıvıltılar
Ince Dalların
yapraklarında oynarlar
Ve Topraga düşen ilk meyve
umut verir, güneş yeşerince
Sen bahar tadında
çiçek kokla
Yıldız topla 
Göğün Resmini soluklarım
Fırtına tarak saclarımda
Oksa rüzgarım okşa…


Bana sorduğunuz sorulara dikkat edin cevapları hoşunuza gitmeyebilir

BENIM SOKAGIM...


Benim bir sokağim var
Sokağımın basında dört yol Ağzı
Birisi Güneye uzanır
           soğuk sulara
                      ılık ılık
Diğeri,
yönünü;
beş yıldıza döner yüzünü...
Birinde hiç doğmamış güneşim
Digerinde sarkıtıyor kendisini gülüşmelerim
Yarindan dahada tenha; sabaha
Ben umudu
Mutlulukla mustularim

11 Eylül 2011

ÖZGÜRLÜK


Daginik bir oda.
Gözlerim kapali.
Duru Aklimda mukaddes düsünceler...
Düsüncelerim..!
uzak
   ve durgun.
irak derin okyanuslarda,
Bir baligin cikardigi halkadan
yayilan kalp atislari okyanusun.
Ritmimi bozuyor!
       gögsümü zorluyor...
Bes köse Ahtapotun
kollarinda sardigi ben.
Giden sevgilimin Ardindan
Dalip Dalip
Kulac atarim Mavi gögün yansimasinda
Ayîn saydamligi pusulam
Eskiya türküleri söylerim güvertede
korsanlar gibi bir kalp
Avuclarimin icinde parlar
Gecenin yorgunlugunu iste o yansima Acar
Dokuz kol bir cirpinis Yelken
ve özgürlügü kesemez hicbir Rüzgar

29 haziran 11

PARA...


Paranız var..!
Ancak parası olanlarmı yaşar?
Kuşağınızda rengarenk silinlerle
Gökyüzünü alamaz
    Yagmurda ıslanıp
          Güneşi satamazsınız
Bulutun gölgesinde
Dinlenemezsiniz birkaç kuruşa
Rüzgar dolmaz ceplerinize
Beleşten doluyu
Yakut diye taşıyamazsınız
                         nuskanızda…
Anladınızmı?
Paranızla Satın Alamazsınız benim olani...



09 eylül 11

RESIM...


Bir resmin çok yüzü var
ama bir tanesi görülür
Bir resmin
Çok neşesi olur
Fakat çok çelişkisi
O resim Aydan parlak
Güneşten toparlak
Dünya gibi yusyuvarlak
Görülmez dışarıdan bakıldıgında…


12 Eylül 2011

COCUK...


Çocuktum,
Sokaklarda.
Rüzgarın uçurdugu
plastik topun ardından koştum
Mutluydum
Çünkü yorulmuyordum.
Çok calıstım
Annemin bir çamasır makinası
Evi olacak sanmıştım
Aldandım!
Genede calışmaktan geri durmadım…
Şimdi ise iş yerinde
hergünün sekiz saati heba edilmekte
Kimse sormadı
Nedir çocugun
bu cektiği çile?

19 haziran 11

YABANCI...



susturulmuş gece karanlığı
sus pus olmus sabahın aydınlıgı
Ayazda kalmış güneş 
ilerliyor kurşunu …
parlayacak birazdan
patlayacak gün ortası
masmavi bir gökyüzünün gözlerinde
Susmayacak....
mevsimden mevsime,
hep koşacak;
yine coşacak.
Ve adımlar karanlıgın yanından
Yavas yavas ilerleyen
  Ay Aydınlığına
Ve bayramlar tüm günün renginde
neşeyle
Bugün olmasa
şafakla mutlaka
Doğacak güneşten parça avurtlarında.





Bir kahpeliğin içindemi saklı sevgi?
Kedi gibi Nankörlüğün göstergesimi
Ne söyledi
Nede güzel söz etti
Geldi
Gülümsedi
ve gitti
işte ! Buydu tüm hüneri
Bendeki Aşk olmasa
onunda Görülmez heybeti.

Düz camların içindeki Yassı odalarda, kırıkdökük birkaç mobilya
ve
ışıgın en son ulaşığıi köşede
Nemli; çürümüş duvara yaslı döşşek üzerinde
ıslak elbisesinin içinde
Kaskaıi ve kırış kırış yüzüyle






Damaklarına büzülmüş dudaklarını ıslatabıliyor diliyle
Sanki;
Hayatta değil gibi, içindeki nefesi dışarı üflese
Son canı !
Kanını terkedecek misali
Elimi dokunsam
irkilmeyecek türden hareketsiz
iliklenemeyen ceketine sarılmıs kolları
kaburga kemiklerine yaslıyor
kamburunu
Her iki eli
Düğmenin iligini Arar gibi...
öte dünyadan gelmis zebani misali iri ve titremekli
Sanki:
Alacaklı gibi yapışmış yakasına
Ne istediğini bilmez Nerwöz...
Bütün Hayat!
Dişarida kalmiş okuduklarında
Eğilip kulağına fisıldasan
Ağlamaklı olmayan tüm ses tonları
Yabancı...




Anladınmı Hancı?
Anladınmı Köşede kıvıilmış uyuyanı?
O sadece bir yabanci
Yabanci.

17 Haziran 11

DÜSÜNCE DÜSTEN...




Düşünce Düşten hızlıysa
Ses ısıkla yarışırsa
Günes ay`la kavgalı
konuşmuyorsa
Ben catısirım, duygularımla
Senden sonra,
bu dünyada
Bomboş!
durmuşum dolmuş duragında
Suskun!
Yayalar ortasında,
Ayan....!




Şahlanmış Düsüncelerim
Bir kaldırımdan, diğer kaldırıma
Ayaklarım toz alır asfalttan
Ne gelenim
Nede yol giderim
Yolcu telaşı çevremde
Itiş kakış otobüs biner
omuz dirsek iteklerler
Taksiyle gidenler
   hep bir adim öndeler.
Hayatta Durmak olmaz!
Ayakta gidenler ise

Geç uyananlar
ve yavaş koşanlardır
Şimdi diyorum
Şimdi seç.
Telaşla kaybolan zamanda
Kazanan kim olsun?

08 schweiz


ZENCI KARDESIM


ZENCI KARDESIM

Beyaz Anneliğiyle yan masada
Afrikalı kardeşim
Gözleri tam asyalı
önündeki ekmeğe bakıyor
Bir Eli bardakta
Patetesi avuçluyor diğeriyle
önündeki kolanın kamışı burnunda
öylesine istahlı içiyorki
öykünüyorum genç bünyeye
Benim özlediğim geçmişim değil
gençliğimdi aslında



Karnının üzerine yaslıyor kamburunu
Çökük omuzlarında
Derin Derin soluklanıp,
geriniyor...
ve alıyor atarisini eline...
Masanin üzerinde
bitiremedikleri...
iştahla bakiyorlar .


Durup düşünüyorum…
Aklıma Geliyor!
Akbaba pususunda dogrulmaya çalişan
Zayıf,
kara cocuk
Yaşıyormu ?
Onun Annesi bulunamadımı hala?

01 schweiz 2010

INSAN ACILARI


Insan olduğunu Acılarla Anlamak,aynı zamanda
Acılari insanlaştırmaktır.

SEN VE BEN...



Kuşkusuz...
Seninle Hayatı paylasırım
sorgusuz!
Seninle beni paylasırım
kusursuz!
Ikisindede,
Sen ve ben varız.
Ikimizin oldugu yerde
Ayrılık Yok!
Birlikteliğin son Erdemidir yatak
Ve bir Aşk`ta...
Aynı yataktan ayrı kalkmak yasak

09.06.2010
Schweiz

GERCEK



GERCEK

Içimde bir gerçek
Henüz mini minnacık
Hani; zerre kadar denecek...
içimdeki gerçek!
Bekleyin ve görün.
Yeşerecek…



Içimde bir gerçek
Hepinizi sevecek
Ezip geçmeden,
sizede verecek!





Züm yalanlari
Ve dahi aldananlari
Yargilamayan bir seçenek
Gerçek!
Zaman gelecek
bu gerçek
Hepinizi isteyecek
Kimi verecek
Kimi ezip geçecek
Ama gerçek!
sadece gercek
Gene sizlerle büyüyecek
Ve Gelecek Gerçek.

05.08.2010
schweiz

ACI




ACI

Tarifi yoktur acıların
Talih gibi, yalan söyleyemez...
Hersey ortadadır
Güzel bir siir gibi yaslanır
Sen, o duyguyu anında tanırsın.


Bilim gibi anlanır
Bazen hislenir, dillenir gelir
Bazen aniden seslenir


Tiyatro`da bile olsa
oyun oynayamazsın onunla
Gerçektir ve tek
Krallar gibi asil bir yanı vardır
Herkes diz cöker!
gercek acinin karsisinda


Kelimeler geçersizdir…
Paylaşılamaz yasandığı kadar
ve anlatılamazda
Vahşi,azgın bir yani vardir
oksayip evcillestiremezsin!
önce yaralar,
  hirpalar
     sonrasında parçalar
Bu uzun ölüm karşısında
susar,
    korkarsın...
Gözler ufkun cizgileri  gibi yarılanır
Kahkahalar diner
Cosku biter.
Acı!
Aynı etrafında döner
Ve sen...
Dolunaysız kurtlar gibi
Uçurum kenarında uyuşur
icçen içe ulursun

08 schweiz

DURUMUM ?


Nasıl bir durumdamıyım? Bırısı benimle Arkadaşca konuşacak olsa,
gözlerinin içine bakar oldum... Anlam yüklemek ise ayri bir sanat.

KARA ÇOCUK…


KARA ÇOCUK…

Gençlik geçmişti
Acımadılar Acıyan Yanlarima
duygularım;
Hep bir oldu bittide
yaşandi anımsadıklarımla
Yoksa olgunlastıkmı
    Acilardan yana?
Yada tam olmamıs
   gammıydım daha?
Bir dala tutunamadımki
meyveye durayım.
Yapraklarım hep kuru
meyvelerim eski ve gıcırtilar dolu
uyusur dislerim
Ne zaman çinesem hayatın parcasinı
kürek kemiklerimde hissederim serzenisleri
Yedirmezlermi bir elmayı bana,
hazında…
Ya olmamis dalında
yada canlı bir kurtla .


Ne olursa!
adı konsun,
şimdi !
 burada.
Olmalıyım bır Agaçta
Sarilmaliyim gövdesine dallarla.
Ve
Kapatmalı göğün mavi resmini
pembe suçlarla…




Bezmişti
Korkmuştu,
yılan bile
Yalanlarınızdan tiksinmişti
ölümlerin sürüncemede kalan mahkemeleri
Takipsiz karar
beraat ile sonuçlanmıştı.
Bumuydu şimdi Adaletiniz?
Hangi özgürlük beraat etti davalarinizda
Tüm Kavgalarınız
subaylar arasinda
yalınayak,
   kelepçeli ;
bu küçük çocuklamıydı?


omuydu adaletınıze güvenmeyıp
yargınızı eleştiren?
Küçücük elleriylemi bozacaktı düzeninizi?
Şu,
miniminnacık ayaklarıylamı kactı?
     insanlığınızdan…

o kalın sesler
Daktilo sıkırtıları
sıkı bilekler
Verdiğiniz hüküm!


Hangi Annenin suçunu hafifletir?
üremek
Artarak gülümsemekti gayesi
gülümsemeyi unutturmayin
Rotasini şaşirmiş sisteme
kanla şişirdiğiniz devlete
Bir çocuga bunca ceza niye?
Korkacak ne yaptınız
Topunumu patlattınız?
Yada ;
sekerinimi caldınız?
Söyleyin;
Cocuktan korkulacak ne yaptiniz



Çocuğa korkulacak ne yaptınız?
Bu kadarmı haksızsınız?
Tanıgğyız kanlı şafağin
Biz,akan gözyaşının sanığıyız
Seheri siz vurdunuz
Aydini karanliğa tutsak edende sizsiniz
Söylermisiniz,siz kimsiniz?
ölenin bir adı var hakkı ise
mapustaki erdemin
bir adı var sokakta coplanan Eylemin
Siz,
Sizden öte hiçsiniz.

schweiz 08

Git


GIT...


Benim kollarimda uyuyup, henüz uyanmadan...
Baska vücudu özleyeceksen
Düşlerimi alda Git.

Git !
Sende Gitmeler Dizginsiz
Bende Sevemeler
başka türlü mutlulugu isteyemezsin

Benim vücuduma sarılıp
baska tende huzur arıyorsan,
uyuma omuzumda;
gözlerin açik dursun
akşamdan sabaha...
Bu Riya yı kaldırmaz yakınlık

masmavi
gecede
   Sessiz,
      devinimsiz

Bulut ol, buhar ol
düs peşine sevgilim
Yitirdiğin;
bir çift gözde
tek bir damla ise
Aşşaği
Hep Aşşağı düşerken saydam
Ay ol karanlık
Sen: güneş ol aydınlık
Gece git!
gündüz gel.

Benim bahçemde yaban otlarını kopartıp
Zaten bir işe yaramazlardı; diyorsan..?
Çiçeklerimin kokusunu tanıyamazsın
Git!
Anlayamazsın ellerımın
Ebrulı dokunuşlarını…
Git ve uzak dur
pembe hayallerimin kir evinden

Beni sevdin!
sevginle mest ettin
fakat;
Baska aşklar aksettin
    gecenin parlayan yüzüne
Fersah fersah...

O zaman bilemezsin!
kırmızı
ve siyah renginin
bir baska Ademoğluyla
bizi nasil cehenneme yakin ettiğini
Göremezdin; kokusu cennetidiyse Aşkımızın.
ve al yaprak tadını dudaklarımın
ayıramazsın sırat gibi
Nefesimi çek içine
  ve git gidebildigin yere

Kelimelerim sana
uzagi yakin ediyor.
sen gene illede ille diyorsan
baska diyari arzulamadan... Git.
tutuklusun
Yanimda,
Gülümsemelere Mahpussun
Gönlümü bana bırak
sonrada Git
Yada hiç ayrılmayacakmış gibi
sarılma öyle

Git...Erol Elmas

26 haziran 11